Akrabalıkların, arkadaşların, komşulukların ve eğitimin uzaktan/sanal ortamlarda sürdüğü bu günlerde, bizim ve çocuklarımızın sosyal ilişkileri kısıtlanıyor. Peki duygusal durumumuz ne alemde? Öfke, korku, endişe, çaresizlik, hayal kırıklığı, üzüntü gibi duygular mı hissediyorsunuz? Aslında belirsizlik dönemlerinde herkes bu gibi duygular yaşar. Hele salgın gibi sağlığımızı, yaşamımızı ciddi anlamda tehdit eden bir belirsizlik durumu varsa.
İşte bu süreçte bu tür duygularımızı abartmadan dile getirmek/ifade etmek ve onlarla baş edebilme becerisi göstermek; bizleri model olarak alan çocuklarımızı da güçlendirecektir.
Aynı şekilde "ne hissediyorsun/ üzgün görünüyorsun, ne olduğunu anlatmak ister misin/seni bu kadar öfkelendiren ne/bugün çok mutlusun benimle de paylaşmak ister misin?" gibi cümlelerle, duygularını fark ettiğimizi/bir anlamda kabul ettiğimizi gösterip, kendilerini size açmalarına destek olabilirsiniz.
Duygusal Gelişim kendini tanıma, duygularını/ne hissettiğini fark etme, onları ifade etme ve yönetebilme becerisidir.
Sosyal Gelişim başkaları ile iletişim/etkileşim ve güvenli ilişki kurma, onları ve duygularını anlama, paylaşma ve işbirliği yapma becerisidir.
Her ne kadar doğum öncesi (hamile kalma süreci ve çocuk sahibi olmaya istekli olma, huzurlu ve mutlu bir hamilelik süreci gibi) ve 0-1 yaş temel duygular olan güven-güvensizlik duygularını kazanma konusunda çok önemli olsa da; (İYİ HABER!) çocukların/ergenlerin her gelişim evrelerinde bu temel duyguları geliştirmesine katkı sağlanabilir. Hatta duygusal-sosyal beceriler hayatımız boyunca deneyimlerimizle (zorlu yaşam koşullarının üstesinden gelmek, kişisel gelişim faaliyetlerine katılmak, bizi çok etkileyen bir insan veya insanlarla tanışmak gibi) şekillenmeye devam eder. Çocuk yetiştirmek bile bu becerilerimizi geliştirebilir.
John Gottman Duygusal Zekası Yüksek Çocuklar Yetiştirmek adlı kitabında, sosyal-duygusal açıdan güçlü bir çocuk yetiştiren ebeveynlerde gözlemlediği 5 temel özellikten bahsetmiştir. (*) Bunlar;
Yapılan araştırmalarda sağlıklı duygusal-sosyal gelişim ile akademik başarının paralel gittiği görülmektedir. Ayrıca çevrelerindekilerle sağlıklı duygusal-sosyal etkileşime giren çocukların daha işbirlikçi ve daha mutlu oldukları söylenebilir. Dolayısıyla sadece akademik başarıya odaklanmak yerine çocuklarımızın duygusal-sosyal gelişimlerini desteklemek çok yerinde bir yaklaşım olacaktır.
Kendine güvenli, sosyal ilişkileri güçlü, sağlıklı, mutlu çocuklar yetiştirmemiz dileğimle...
Uzm. Psikolog Ferzan ÇELİK
(*) Pandemide Çocuğumun Sosyal ve Duygusal Gelişimi, Psikolojik Danışman Ayça KÖKSAL, Milliyet Evde Okul İlavesi, İstanbul, Kasım 2020.
Konu ve daha fazlası ile ilgili Kazanım Oyunları için: www.dusyeri.com. tr
Adres:
Cumhuriyet Mahallesi Uzundere Sokak No26 Üsküdar/İSTANBUL
Telefon
216 412 11 77